Yüz bölgesindeki hacim kayıplarını gidermek için, karın ya da bacak gibi bölgelerden alınan yağ dokusu yüze enjekte edilir. Bu işlemle yanak, çene ve şakak bölgeleri yeniden hacim kazanır ve cilde daha genç bir görünüm kazandırılır. Yağ hücrelerine eklenen yaşlanma karşıtı moleküller sayesinde işlem sonrası sonuçlar daha kalıcı hale gelir. Bu teknik, doğal ve kalıcı sonuçlar sunduğu için sıkça tercih edilir.
Yağ enjeksiyonu, hastanın kendi yağ dokusunun vücutta hacim kaybı yaşanan veya daha dolgun görünmesi istenen bölgelere enjekte edilmesiyle yapılan bir işlemdir. Bu teknik, dolgu maddelerine göre daha doğal bir görünüm sağlarken, vücudun fazlalık yağlarının değerlendirilmesine olanak tanır. Yüz dolgunluğu yanında el gençleştirme, meme veya kalça büyütme gibi alanlarda da güvenle kullanılabilir.
İlk muayenede, yağ enjeksiyonu yapılacak bölgeler ve yağın alınacağı donör bölgeler (genellikle karın veya uyluk gibi yağ fazlalığı olan alanlar) değerlendirilir. Hastanın beklentileri dinlenir ve işlem için gerekli yağ miktarı belirlenir. Yağ enjeksiyonu yapılacak alanlar belirlenirken doğal bir görünüm elde edilmesine önem verilir.
Anestezi Seçimi: Yağ enjeksiyonu işlemi, uygulanacak alanın genişliğine bağlı olarak lokal veya genel anestezi altında yapılabilir. Küçük bölgeler için lokal anestezi yeterliyken, geniş alanlara uygulama yapılacaksa genel anestezi tercih edilebilir.
Ameliyat Teknikleri:
Yağ Alımı (Liposuction): İlk adımda, donör bölgeden yağ dokusu alınır. Yağ alımı, ince kanüllerle yapılır ve genellikle liposuction tekniği ile gerçekleştirilir. Alınan yağ dokusu, daha sonra işlemden geçirilerek saflaştırılır.
Yağın İşlenmesi: Alınan yağ dokusu, ölü hücrelerden ve fazla sıvılardan arındırılarak saf yağ hücreleri elde edilir. Bu saflaştırma işlemi, enjekte edilen yağ hücrelerinin bölgeye tutunması ve kalıcılığının artması için önemlidir.
Yağ Enjeksiyonu: Hazırlanan yağ dokusu, ince kanüller yardımıyla hedef bölgeye enjekte edilir. Enjeksiyon, doğal bir dolgunluk sağlamak amacıyla farklı katmanlara uygulanarak yapılır. Bu teknik, hacim kazandırılacak bölgeye dolgunluk verirken, pürüzsüz ve doğal bir görünüm sağlar.
Ameliyat Süresi: Yağ enjeksiyonu işlemi, yapılacak alanın büyüklüğüne göre değişiklik gösterir ve genellikle 1-3 saat arasında tamamlanır.
Yağ enjeksiyonu sonrası iyileşme süreci, vücudun hangi bölgesine uygulandığına ve işlem kapsamına göre değişiklik gösterebilir. Genel olarak iyileşme süreci şu şekildedir:
İlk 48 Saat: Ameliyat sonrası yağ enjeksiyonu yapılan bölgede hafif şişlik, kızarıklık ve hassasiyet olabilir. Donör bölgede de aynı şekilde şişlik ve hafif morarma görülebilir. İlk iki gün boyunca başı yüksekte tutmak ve soğuk kompres uygulamak şişlikleri azaltmaya yardımcı olur. Doktorun önerdiği ağrı kesicilerle ağrı ve hassasiyet kontrol altına alınabilir.
İlk Hafta: İlk hafta boyunca ağır aktivitelerden ve işlem gören alanları zorlayacak hareketlerden kaçınılmalıdır. Enjekte edilen yağın yeni yerine adaptasyonu açısından ilk haftalar oldukça önemlidir. Şişliklerin büyük kısmı birinci haftanın sonunda azalır.
İlk Ay: İlk haftadan sonra hasta günlük aktivitelerine dönebilir; ancak yoğun fiziksel aktivitelerden kaçınılması tavsiye edilir. Enjekte edilen yağ dokusunun kalıcılığını koruyabilmesi için bu süreçte dengeli bir yaşam tarzı benimsemek önemlidir. İlk ayın sonunda yağın yerleştiği alanlarda daha belirgin ve kalıcı bir dolgunluk görülmeye başlanır.
Uzun Vadeli İyileşme ve Sonuçlar: Yağ enjeksiyonu sonrası tam sonuçların görülmesi için genellikle 3-6 ay geçmesi gerekir. Yağın bir kısmı vücut tarafından emilebilir, ancak işlem sırasında yeterli miktarda yağ enjekte edilmesi kalıcı sonuçların sağlanmasını destekler. Alınan sonuç kalıcıdır; ancak kilo alıp verme durumlarında bölgedeki yağ miktarı değişebilir.
Ameliyat sonrası ilk hafta, birinci ay ve üçüncü ay gibi periyodik kontroller yapılmalıdır. Bu kontroller, işlem gören alanın ve yağ dokusunun kalıcılığı açısından önemlidir. Takip sürecinde cerrah, iyileşme sürecini gözlemleyerek tavsiyelerde bulunabilir.